Cumhurbaşkanı Macron’un “Birlikte” koalisyonu yüzde 25,9 ile mutlak çoğunluğu yitiriyor.
Fransa’da yakın tarihin en düşük katılımıyla gerçekleşen parlamento seçimlerinin 12 Haziran’daki ilk tur sonuçlarından elde edilen projeksiyonlara göre Cumhurbaşkanı Macron’un “Birlikte” ittifakı 19 Haziran’da ikinci turun da tamamlanmasından sonra parlamentoda en çok 255 ila 295 arasında sandalye elde edebilecek.
Bu sayılar, parlamentoda halen Macron’un arkasındaki çoğunluğu oluşturan 346 sandalyenin çok gerisinde. En iyi olasılık gerçekleşmezse Cumhurbaşkanı mutlak çoğunluk olan 289 sandalyenin gerisinde kalacak.
Sol ittifak NUPES, ana muhalefet
12 Haziran ilk tur gayri resmi sonuçlarına göre Boyun Eğmeyen Fransa, Sosyalist Parti, Avrupa Ekoloji-Yeşiller ve Komünist Parti’nin oluşturduğu Jean-Luc Mélenchon önderliğindeki sol ittifak, Yeni Ekolojik ve Toplumsal Halk Birliği (NUPES), yüzde 26,2 ile Macron’un “Birlikte” koalisyonunu oy oranlarında geçti. Yüzde 25,9’da kalan Macron’u mutlak çoğunluktan ederek ana muhalefet konumuna yerleşti. Ancak NUPES’in parlamentoda 150 ila 190 arasında sandalyeye sahip olabileceği öngörülüyor.
Tarihin en düşük katılımlı seçimi
İlk sonuçlara göre katılım düşüklüğünde tarihsel bir rekor kırıldı. Seçmenlerin yüzde 52,5’i seçimlere katılmadı. Sol İttifak NUPES ve Macron’un “Birlikte”si birinci turu başa baş bitirirlerken aşırı sağcı Ulusal Buluşma ittifakı yüzde 18,8’de kalarak ana muhalefet konumundan uzaklaştı ve üçüncü sıraya geriledi. Eski De Gaulle’cu partinin kalıntısı Cumhuriyetçiler ise yüzde 11,4 oy alarak dördüncü oldu.
Cumhuriyetçiler’in genel kurulda 50 ila 80, Marine Le Pen’in Ulusal Buluşma’sının 20 ila 45 vekille temsil edilmesi bekleniyor.
Ancak, seçim yorumcuları ve uzmanlar, oy dağılımıyla sandalye dağılımının ikinci turla birlikte değişiklik gösterebileceğine dikkat çekiyor. “Çoğu seçim bölgesinde, başkanlık çoğunluğu ile NUPES arasında gerçekleşecek düellolar”ın, diğer bloklar da göz önüne alındığında, nasıl sonuçlanacağı şimdiden kesin olarak öngörülemiyor. Ancak Macron’un mutlak çoğunluktan uzakta, parçalı ve meydan okuyan bir parlamentoyla iktidarı paylaşmak zorunda kalması en muhtemel sonuç olarak görülüyor.
(AEK)
BİANET