Zorla Alıkonulan Kadınlar için Mücadele Platformu, Şengal’e yönelik saldırıları ‘kadın soykırımı’nın devamı olarak gördüklerini söyledi. Feleknas Uca ise TSK’nın Şengal’e yönelik saldırısının ardından platform bileşenlerininde içinde olduğu uluslararası bir heyetin bölgede inceleme yapması çağrısında bulunarak, “Êzidîlere özerklik ve öz yönetim statüsü verilmesini istiyoruz” dedi.
Zorla Alıkonulan Kadınlar için Mücadele Platformu, TSK’nın Şengal’e yönelik hava saldırısına ilişkin HDP il binasında basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını okuyan platform üyesi Ayşe Gökkan, Şengal’e yapılan saldırının kadın soykırımının bir devamı olduğunu belirtti. Ayşe, DAİŞ çetelerinin Şengal’e yönelik başlattığı soykırım saldırılarının tarihi olan 3 Ağurtos’un ‘Uluslararası Kadın Kırımı Günü’ olarak anılmasını istediklerini yineledi.
‘Asker bulundurmanın sonuçları hepimizi etkileyecektir’
Ardından konuşan platform üyelerinden HDP Milletvekili Feleknas Uca ise Şengal’e yönelik saldırıları kınadıklarını söyledi. Feleknas, yüreği özgürlükten, barıştan ve adaletten yana atan tüm kadınların defalarca kez Meclis’ten geçirilen askeri teskerelere karşı olmasının haklılığının bir kez daha açığa çıktığına dikkat çekti. Türkiye’nin bu teskerelere dayanarak yıllardır sınır ötesi harekatlar düzenlediğini ve bundan dolayı başta yaşam hakkı olmak üzere yerleşim yerlerinin bombalanması, sivillerin ağır tahribat yaşaması gibi birçok hak gaspı yaşandığını hatırlatan Feleknas, “Bu tezkerelerin Anayasa’ya ve ulusal üstü sözleşmelere aykırı olduğu açıktır. BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan başka ülkelerin topraklarına fiili saldırıda bulunmanın ve geçici ya da kalıcı asker bulundurmanın sonuçları hepimizi etkileyecektir” diye konuştu.
25 Nisan günü TSK’ya ait savaş uçaklarının Rojava ve Şengal’e yönelik hava saldırısını hatırlatan Feleknas, “Bu saldırılarda çok sayıda peşmerge ve siviller yaşamını yitirmiş; onlarcası yaralanmış, medya binaları, radyo ve TV binaları ağır hasar görmüştür. Bu saldırılar, bölgesel savaşı derinleştirdiği gibi çok fazla can kayıplarına sebep olmakta, insancıl hukuk ve ağır insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. TBMM savaş ilan kararı almadan, fiilen bir savaş hali yürütmektedir” diye konuştu.
‘3 bin kadın hala esir’
3 Ağustos 2014’de IŞİD’in Şengal’e yönelik saldırılarıyla birlikte on binlerce Êzidî’nin yaşamını yitirdiğini, kaçırılan kadın ve kız çocukları cinsel işkencelere maruz kaldığını sözlerine ekleyen Feleknas, “Halen ellerinde 3 bini aşkın kadın olduğunu ve bunların bir kısmının farklı Arap ülkelerindeki köle pazarlarında satıldığını bilmekteyiz. Aradan geçen zaman içerisinde Şengal bölgesinde açığa çıkan onlarca toplu mezar, tanıklar, görüntüler, heyet raporları, vb. Birleşmiş Milletler’in, IŞİD’in bu kıyımlarını soykırım olarak tanımasını beraberinde getirmiştir” dedi. BM Özel Komisyonunun, 15 Haziran 2016 tarihinde açıkladığı bir raporla, 3 Ağustos’tan itibaren Êzidîlere yönelik saldırıları soykırım olarak tanımlandığını dile getiren Feleknas, “Yaşanan soykırım sonucu on binlerce Şengalli halen dünyanın farklı ülkelerinde mülteci kamplarında, olağanüstü zor koşularda yaşam mücadelesi vermektedir” diye kaydetti.
‘Êzidîlere mülteci statüsü verilmesini talep ediyoruz’
Diyarbakır’da belediyelere kayyum atandıktan sonra Êzidîler’in AFAD kamplarına gönderildiğini dile getiren Feleknas, “Aylardır kendilerinden hiçbir haber alamıyoruz. Bu durum bizde ciddi endişe yaratmaktadır. Hal böyleyken, Êzidîlerin 74. fermanı henüz devam etmekteyken, savaş uçaklarının bombardımanlarıyla aynı acıların yaşatılması, Platformumuz için ciddi kaygı doğurmuştur. Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu olarak, 74 defa soykırıma maruz kalan bu halkın yaşam hakkı ve öz vatanlarında güven içinde bulunma hakkını son derece elzem görmekteyiz. Ayrıca, Türkiye’deki Êzidîlere mülteci statüsü verilmesini talep ediyoruz. Bunun yanı sıra Êzidîlere özerklik ve öz yönetim statüsü verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘İnsanlık dışı saldırıları uluslararası heyetlerle incelenmeli’
Halkların kendi kültürlerini, inançlarını, dillerini, dinlerini özgürce yaşama ve yaşatma hakları olduğunun altını çizen Feleknas son olarak şunları söyledi: “Tarihte insanlık ailesinin büyük acılar yaşamasına ve büyük bedeller ödemesine neden olan şey, buna saygı duyulmaması ve halklara yönelik saldırgan tutumlar olmuştur. 2 buçuk yıldır, IŞİD tarafından insanlık dışı her türlü saldırıya maruz kalan Şengallilere yönelik bu son saldırıyla ilgili yerinde tespitler yapmak ve görüşmeler yapmak üzere Platformumuz başta olmak üzere ulusal ve uluslararası kurum ve şahsiyetlerin heyetler oluşturarak durumun yerinde incelenmesi çağrısı yapıyoruz.”