Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Asgari ücretin diğer bir adı da minimum ücrettir. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren bu ücreti maksimum ücret alanlar belirler. Bu ücret emekçiye ödenen bir iş günü karşılığı olarak ödenen alın terinin, el emeğinin karşılığıdır. Emekçinin konut, ulaşım, gıda, giyim, sosyo-kültürel gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Bu onur kırıcı ücret “Asgari Ücret Komisyonu” tarafından belirlenir. Bu ücret emekçiye verilen en düşük ücrettir.
Asgari ücreti yasa gereği hükümet, işveren, emekçilerden(!) beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Komisyonu belirler. Böylesi bir tablodan emekçinin lehine bir karar çıkmasını beklemek beyhude bir çabadır. Zaten emekten yana olan hiç kimse emekçinin lehine bir kararın çıkmasını beklemiyor. Milyonlarca emekçiyi ve ailelerini ilgilendiren asgari ücretin belirlenmesinde son sözü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı söyler. Ülkemizde bir partiyi iktidara taşıyan ve iktidarda tutan yegane güç sermayedir. Böyle bir sistemde sermayenin desteği ile o koltukta oturan bakan sermayenin aleyhine bir karar verebilir mi?
Türkiye’de 2022 Ocak ayında asgari ücretli çalışan emekçi sayısı 13 milyon 536 bin 984 kişidir. Bu milyonları aileleriyle açlığa, asgari ücrete mahkûm edenler, aile efratları ile devletin bütün imkânlarından nemalanan ve devletten en yüksek seviyede ücret alanlardır. Onun için halk arasında denir ya “tok olan açın halinden ne anlar.” Ejder meyvesi, medine hurması, anzar balı, keçiboynuzu pekmezi, manda yoğurdu gibi organik gıdalardan beslenenler çay ve simite mahkûm ettiklerinin dertlerinden ne anlarlar.
Avrupa Birliği İstatistik Ofisi 2022 yılı Ocak ayına ait asgari ücret verilerine göre Türkiye’de brüt asgari ücret 328 Euro oldu. Türkiye 25 Avrupa ülkesi içinde sondan 2. sırada yer aldı. Türkiye’den sonra Arnavutluk gelmektedir. Bizi kıskanan Avrupa ülkelerinde brüt asgari ücret miktarları Lüksemburg 2257 Euro, İrlanda 1175 Euro, Hollanda 1725 Euro, Belçika 1658 Euro, Almanya 1621 Euro, Fransa 1603 Euro, Yunanistan 774 Euro, Türkiye 328 Euro’dur.
Bir kişinin 3-5 devlet kurumundan çok uçuk maaşlar aldığı bir ülkede, emekçinin alın terinin karşılığına asgari (en az) ücret demek insan onurunu zedeliyor. Suriye devlet sınırları içerisinde, Suriye’nin egemenliğini ihlal ederek binlerce konut yapıp Suriye vatandaşlarına dağıtıp, Türkiye’de kira artışlarını %25 ile sınırlandırmak hangi akla, mantığa, vicdana sığar. Çözüm kira artışlarını sınırlandırmak değil, kiracılara, evsizlere, yeni evlenecek çiftlere ucuz konutlar temin etmektir.
Ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor. İktidar artık ekonomiye söz geçiremez hale geldi. O yüzden yaptığı tek şey her şeye zam yaparak enflasyonu yükseltmektir. Ekonomist olmayan vatandaşın söyleye bildiği tek şey “geçinemiyoruz ”dur. İnsanlar artık temel ihtiyaç maddelerini bile karşılayamıyorlar. Faturalarını ödeyemiyorlar. Çarşıya pazara çıkamıyorlar. İnsanların bunca sorununa çözüm bulamayanların oturdukları koltuklara sıkı sıkıya tutunmaya hakları yoktur. Bir anne mikrofona seslenirken diyor ki “Anlatılamayacak kadar mağdurum. Daha nasıl anlatayım.” Ey iktidar ortakları, ey Asgari Ücret Belirleme Komisyonu sizlerin anlaya bilmesi için vatandaş daha ne desin.
2021 Kasım Milyoner sayısı 511 bin 405
2022 Nisan Milyoner sayısı 600 bin.
Her geçen yıl iktidar yandaşı milyoner sayısı artarken, milyonlarca ülke vatandaşı evini, işyerini, arabasını, elinde avucunda ne varsa kaybediyor fakirleşiyor. Geldiğimiz noktada nasıl asgari yaşayacağımıza, asgari kaç çocuk yapacağımıza, asgari sosyal yaşantımıza, aldığımız en az (asgari) ücrete kadar artık egemen düzen karar verecek.
Ülkemizde uygulanan asgari ücret, insan onuruyla bağdaşmayan ve emeğin sömürüldüğü bir seviyededir. İnsan bu utanç ücretin belirlenmesinde milyonlarca emekçinin vebali altına girmez. Böyle bir asgari ücretin belirlendiği metnin altına imza atmaya utanır.