Tuncay Atmaca yoldaşı sonsuzluğa uğurlayışımızın 6. yılına sayılı günler kaldı… Bu yıl pandemi nedeniyle mezarı başında olamamanın burukluğunu yaşayacağız. Lakin Kürdistan işçi sınıfının sesi olmaya çalışan işçi gazetesinde Tuncay yoldaşı anmamak, onun hakkında kısa da olsa bir kelam etmemek yakışık kalmaz. Hele ki Kürdistan Komünist Hareketi ve partisi içerisinde işçi sınıfı, emek sorunları üzerine en çok kafa yoran, yazınsal faaliyet ve pratik çalışma yapan yoldaşlardan birisiyken. Tuncay yoldaş bu çabasıyla partinin sınıf politikasını da sürekli canlı tutuyordu.
Şuna eminiz, eğer bugün aramızda olsaydı bu işçi gazetesinin bayrağını o en önde tutacaktı. Zaten bu gazetenin ortaya çıkmasında onun fikirleri önemli bir yer tutmaktadır. Mesela geçtiğimiz sayılarda gündemde olan kıdem tazminatı konusu nedeniyle Tuncay yoldaşın yıllar öncesinden yayınlanmış bir yazısını sayfalarımıza taşıdık. O’nu kaybettiğimiz yıl “Tuncay yoldaş kimdir?” başlığıyla Rojnameya Newroz Gazetesi’nde yayınladığımız kısa bir biyografiyi ilginize sunmak istiyoruz…
Evet, aramızdan ayrılışının 6. yılında yoldaşımızı unutmadık, unutmayacağız. Çünkü O Seyitlerin, İbrahimlerin, Necatilerin yoldaşı, çünkü O emek mücadelesinin neferi Kürdistanlı bir komünist.
Tuncay Atmaca kimdir?
Tuncay Atmaca, 1963 yılında Kars’ta bir öğretmen baba ve ev hanımı annenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokula Kars’ta başlamış fakat memur babanın İzmir’e tayini çıkmasıyla öğrenimine İzmir’de devam etmiş.
Tuncay Atmaca, metropol şehirde bir öğretmen maaşıyla yaşamanın zorluğu nedeniyle sabahları ve hafta sonları gevrek, börek satarak aile bütçesine katkı da bulundu. Orta öğrenimini İzmir Gültepe ortaokulunda tamamladı. Orta ikinci sınıfta iken Emeğin Birliği (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu- Mücadele Birliği) siyasal örgütlenmesi içinde yer aldı.
1980 öncesinin zorlu mücadele koşullarında gözaltına alındı ve 2 hafta boyunca kendisinden hiçbir haber alınamadı. Oğullarının peşini bırakmayan, gözaltında kaybolmasına izin vermeyen ısrarcı ve inatçı anne-babası sayesinde gözaltı süreci sona erdi.
Emeğin Birliği siyasal örgütlenmesinin partileşmesiyle Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP) ve Kürdistan Komünist Partisi (KKP) birleşik yapısı içerisinde farklı sorumluluklarla devrimci mücadelesini sürdürdü. Emek Dergisi yazı işleri müdürlüğü sırasında çıkan bir yazı üzerine tutuklandı. Tutukluluk 5 yıl sürdü. İşin garip olan yanı yazının kendisine ait olmadığı kriminal incelemede kesinleşmesine rağmen düzen kendisine ceza vermede ısrarlı davrandı. Bu tutukluluk sürecinde Buca ve Urla Cezaevlerinde bulundu. F tipi cezaevlerine geçiş süreci olan 1996 yılında Buca cezaevinde 45 gün açlık grevinde bulundu. Cezaevinden çıktıktan sonra ÖDP’nin kuruluşunda yer aldı ama bu süreç çok kısa sürede sona erdi. Ardından doğrudan Kürdistan Komünist Partisi (KKP) saflarında yer alma süreci başladı ve çok geçmeden KKP Merkez Komitesi üyeliğine seçildi. Devamında yasal parti sürecine girilmesiyle birlikte önce MESOP Girişimi ardından Özgürlük ve Sosyalizm Partisi kurucuları arasında yer aldı ve kuruluşundan itibaren ÖSP Merkez Yürütme Kurulu üyeliğini üstlendi. Yaşamanı yitirdiği güne kadar da bu görevini sürdürdü.
Bu yılın başlarında, yoldaşı Yasin Yetişgen ile birlikte askerliği reddederek vicdani retlerini açıkladılar.
Fıratta Yaşam, Çoban Ateşi, Newroz Gazetesi, Sosyalist Mezopotamya dergisinde ve Kürt Solu Kitap Dizisinde sürekli olarak yazıları yayınladı. Ayrıca Gün Yayıncılıkta yayınlanan Sınıf Hareketi İçin Kimi Saptamalar isimli bir de kitabı bulunmaktadır. (Rojnameya Newroz 2014)
YSİ / 18 Temmuz 2020
Yurtsever Sosyalist İşçi / Sayı-9
Tüm sayıların PDF formatı için aşağıdaki bağlantılara tıklayın