Site icon Rojnameya Newroz

DOĞUMUNUN 115. YILDÖNÜMÜNDE NAZIM HİKMET / ABUZER BALİ HAN*

Nazım Hikmet (Nazım Hikmet Ran, 1902-1963) Mustafa Kemal’in de doğmuş olduğu Selanik’te dünyaya geldi. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Dedesi paşa olarak Osmanlıların hizmetinde görev yaptı. Fakat O, yerini zengin ve zulmedenlerin yanında değil, ezilen işçi ve köylülerin saflarında yer aldı…

Daha gençliğinde şiir yazmaya başladı. Kısa bir süre içerisinde şiirleri halk tarafından sevilerek okundu. Devletin dikkatlerini üzerine çeken Nazım Hikmet tutuklanır. Ömrünün büyük bir kısmını hapiste geçirir. Hapisten çıktıktan sonra bir daha yakalanmamak için yurtdışına çıkar. Yurtdışına çıktığında artık bir şair olarak her tarafta tanınır. Yurtdışında devrimci ve internasyonalist bir şair olarak dünya şairleri arasında yer alır. Ezilen ve sömürge olan halkların yanında şiirleriyle dayanışmada bulundu. Bu özelliğiyle dünyanın birçok memleketini gezdi. Her gittiği yerde kendisine saygı ve sevgi gösterildi. Sadece burnunun dibindeki Kürt halkını ve Kürdistan’ı görmeyişiyle O, çok eleştirildi. Eleştiri sadece O’na özgü değildi. Çünkü O’nun üyesi olduğu Türkiye Komunist Partisi (TKP) de ta ki kapandığı tarihe kadar hep aynı hatayı işledi…

Nazım Hikmet O, Türkiye’de serbest şiir yazma geleneğini yaratan şairlerin en başında yer alanlardan biriydi.  O, bir şiir ustası olarak cihanda, devrimci şairler arasında yerini aldı. Bu dünyaya sığmayan adamı O, daha yurdundayken dalkavukluk yapmadığı için, ezilenlerin saflarında yerini aldığından dolayı egemenler O’nu karanlık zindanlarda yıllarca sebepsiz yere tutuklamışlardı!..

Nazım Hikmet, Moskova’da sürgündeyken diyemeyeceğim yıllarda O, vatan hasretiyle 15 Ocak 1963 tarihinde dünya işçi sınıfının arasından ayrıldı. Moskova’da kendisine yaraşan bir törenle granitten yapılan bir anıt mezara gömüldü.

Türkiye’de o dönemdeki devlet yöneticileri O’nun na’aşını bile Türkiye’ye getirmekten korkmuşlardı. O’nun “Beni Anadolu’da bir çınarın dibine gömün!” vasiyeti bile yıllarca memeleketinde yasaklı olan şiir ve yapıtları gibi halen çözümsüz kaldı!..

O’nun adı Türkiye’de öncü komünistler arasında geçer. Şiirleri birçok yabancı dile çevrildi. Herkes onları zevkle okudu. Sadece bir memleketi yıllarca O’nun şiirlerine hasret kaldı. Şu son yıllarda memleketinde şiirleri serbest bırakıldıysa da onları okuyacak ne güçlü bir işçi sınıfı ve ne de kuvvetli bir gençlik hareketi kaldı!..

O, sadece bir şair değil, edebi tüm türleri deneyen ve kırka yakın yapıta imza atmasıyla da tanınır. O’nun büyük şairliği, O’nun diğer edebi yönlerini gölgede bırakacak kadar güçlüydü. O, internasyonalist, komünist bir şairdi. O’nun ünü tüm dünyaya yayıldı!..

Nazım Hikmet’in şiirleri arasında “Özgürlük Savaşı Destanı”, “Memleketimde İnsan Manzaraları” en çok okunan ve basılanlar arasında yer alır.

Nazım Hikmet Ran’ın en çok okunan Türkçe iki şiirini Kürtçe’ye de çevirerek, Kürtlerin O’na olan şiir özlemini de gidermek istiyorum. Okuyucuların bu yönüyle O’nun 62’inci ölüm yıldönümünde anmalarını, Türkiye’nin şu dar ve zor günlerinde O’nun şiirlerini bir kez daha okuyarak, özümsemelerini diliyorum!..

 

DAVET

 

Dörtnala gelip Uzak Asya’dan

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan

                        bu memleket, bizim.

 

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak,

                        bu cehennem, bu cennet bizim.

 

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

                        bu dâvet bizim….

 

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine,

                        bu hasret bizim…

 

VEXWENDIN (DAWET KIRIN)

 

Bi çar nalan ya ji Asiya Dûr

Serê xwe wek hespek stûr

Ber bi Behra Spî dirêj dike

Va ye, ew welatê me ye!..

 

Zendê wê di nav xwînê de,

Diran giviştî, bi pêyên pêxas!

Û erda ji herîrê wek xalîçe,

Va dojeh, va behîşt ya me ye!

 

Bila bêne girtin, deriyê yadan!

Bila qet ew venebin tu caran!

Ji koletiya mirov re dawî bînin,

Va vexwendina pîroz ya me ye!..

            “Ji dîmenên welatê min.”

                              Nazim Hikmet

            Verger: Abuzer Balî Han

KEREM GİBİ

Hava kurşun gibi ağır!!

Bağır        

bağır                

                        bağır                        

bağırıyorum.

Koşun         

kurşun                

erit-                    

-meğe                            

                çağırıyorum…

O diyor ki bana:

Sen kendi sesinle kül olursun ey!                                           

Kerem                                                                                     

                gibi

                        yana  yana…

Deeeert             

çok,                 

hemdert                         

yok !

Yürek-        

-lerin

kulak-        

-ları              

      sağır…

Hava kurşun gibi ağır…

Ben diyorum ki ona:

                   Kerem

                             gibi                              

                            yana

                                      yana.

Ben yanmasam                  

sen yanmasan                             

biz yanmasak

nasıl

çıkar                                          

                         karan-                                                  –

lıklar                                                      

                                             aydın-                                                              

                                                      -lığa..

Hava toprak gibi gebe.

Hava kurşun gibi ağır.

Bağır        

bağır                

                        bağır                        

                                   bağırıyorum.

Koşun         

kurşun                 

                        erit-                     

                            -meğe                             

                                   çağırıyorum…..                                                                                

                        (1930 Mayıs )

 

WEK KEREM

Hewa wek qurşunê (risas) giran!

Hawar, hawar! Hawar dikim,

                         bi hawara dengan!

Bibezin, bînin,

                        bi hevra,

                                   em qurşunê

                                                      bihelînin!..

Ew ji min re dibêje:

Tê bi dengê xwe bibe xwelî!

Wek Kerem,

                        bişewat, bişewat,

                                      te bişewite!..

“Deeerd pirr in,

                        lê belam

                              hemderd nîn in!..”

Kerrin hemî guhên dilan!

Hewa wek qurşun giran!

Ez ji wî re dibêjim:

            -Bibin xwelî,

                               wek

                                   Kerem

                                               bişewat,

                                                           bişewate!.. 

Gelo ez neşewitim,

                                   tu neşewite,

                                               em neşewitin,

Çawa

            tariyê

                        bigîhîje

                                   ronahiyê!..

Hewa wek axê ducan (avis) e!

Hewa wek qurşunê giran e.

Hawar,

            hawar

                        hawar

                                    dikim!..

Bibezin, bînin,

                        bi hevra,

                                   em qurşunê

                                                      bihelînin!..

“Ji dîmenên welatê min.”

                                               Nazim Hikmet

 

Verger: Abuzer Balî Han

14.01.2017

*Abuzer Balî Han: Türkolog-Kürdolog

Exit mobile version