Site icon Rojnameya Newroz

DEVLET, SİYASET VE MAFYA

Devlet belirli bir toprak parçasında yaşayan insan topluluğunun oluşturduğu ortak ekonomik, kültürel ve bağımsızlık temeline dayalı siyasal örgütlenme biçimidir.

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Bireyler devletin birer özgür vatandaşı olarak farklı bir dil konuşuyor, farklı bir inanca sahip, farklı bir kültüre mensup, farklı bir cinsel yaşam tarzını benimsemiş olabilirler. Bütün bunlar o devletin zengin bir mirasa sahip olduğunu gösterir.

İşte tam da burada siyaset devreye girer. Devletin bütün işlerini düzenler, kanunlarını ve yasalarını belirler, ehliyetli, liyakatli kişiler tarafından yönetilir.

Ama bu ülkede maalesef işler böyle yürümüyor.

Ülke tarihinde ilk gayri nizami işlerin startı Hamidiye Alaylarıyla verildi. İttihatçılarla devam ettirilerek cumhuriyete yansıtıldı ve bugünlere gelindi.

Rousseau’nun devlet anlayışı açıkça devrimcidir. Ona göre devlet, ne tanrısal lutfa-monokratik egemenliğin klasik savunmasında olduğu gibi ne de halktan özgür olmayan bir sürü yapan otoriter egemenliğe dayanır. Aksine yurttaşların özgür olarak birleşmesine dayanır.

Otoriterleşmeye, çeteciliğe, mafyaya meydan vermez, karşı çıkar.

Bu ülkede Hamidiye Alaylarından bugüne kadar paramiliter güçler devletin yedek gücü olarak yer almışlardır. Devletin gayri nizami işleri bunlardan sorulur.

Uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, sanal para, fuhuş, faili meçhul cinayetler… devlet tarafından kontrollü olarak bunlara yaptırılır.Tek gerekçeleri devletin bekası için.

Daha dün Susurluk sanığı olan, devletin duvarından bir tuğla çekersem devlet üzerinize yıkılır diyen M. Ağar’ın ismi bugün yine S. Peker’in başrolde oynadığı filmde oğlunun işlediği söylenen Yeldana KAHARMAN’ın şüpheli ölümüyle ve Bodrum Yalıkavak Marina’ya çökmekle suçlandığı YouTube videolarıyla gündemde.

Kendine olan özgüvenle “Devlet istediği zaman beni araştırabilir” diyor.

Devleti yok sayan, marinaya mafya çökmesin diye yer aldım diyen M. Ağar devletin çok yabancısı olmadığı bir kişilik.

Emniyet müdürlüğü, kaymakamlık, valilik, milletvekilliği, adalet ve İçişleri bakanlığı yapmış olan M. Ağar İstanbul, Sakarya, İzmit üçgeninde öldürülen Kürt iş insanlarının ölümünden sorumlu tutulan kişi, devletin kara kutusu olarak anılır.

M. Ağar’ın Sözcü Gazetesine verdiği mülakat eski bir siyasetçinin bir gazeteye verdiği mülakat olarak görülemez. Farklı kulvarda iki görüş, söz konusu vatan olunca bir araya gelebiliyorlar.

Devletimiz zamanı geldiğinde her türlü yasadışı pisliğe bulaşmış olanları layık olduğu yere kapatıp, devlet kurumları içerisinde bu tip insanlarla işbirliği yapanlardan dolayı bağırsaklarını temizleyecektir. Bu sözü söyleyen kişi ömrünün yirmi yedi yılını cezaevinde geçirdiğini ve sabıkalı olduğunu söyleyen A. Çakıcı’dır.

Yüzyıldır bu ülke bağırsaklarını temizleyecek, hâlâ temizliyor. Kirliliğe bakın ki bir türlü temizlenmiyor. Durumun vahametine bakın bunu söyleyen bir suç örgütü lideri.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de iktidar muhalefeti dizayn edip yola getirmek için bu ve benzeri paramiliter güçleri beslemiş ve kullanmıştır.

Exit mobile version