Site icon Rojnameya Newroz

DEVLET “OVADA SİYASET”İ ZİNDANLARA ATTI!

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Osmanlı’dan devraldığı sorunların üzerine oturdu. Yüzyıldır çözemediği sorunlardan dolayı içeride ve dışarıda çok ağır bedeller ödemesine rağmen bu sorunları çözme dirayeti gösteremedi. Osmanlı’daki göreceli çok dilli, çok dinli, çok kültürlü, çok etnik yapılı mirası ret ve inkar ederek Kürt sorunu, Ermeni soykırımı (1915), 6-7 Eylül Olayları, Süryaniler, Romenler, Alevilerin inanç sorunları vb. saymakla bitiremediğimiz sorunlarla cebelleşip durmaktadır.

Her 24 Nisan’da Ermeni sorunuyla yüzleşiyor. 1915’i soykırım olarak kabul eden ülkelerle diplomatik krizler yaşıyor. Cumhuriyet tarihi boyunca sorunlarını çözemeyen basiretsiz ve yetkisiz iktidarlar güvenlikçi politikalarla, baskıyla, şiddetle sindirme yoluna gittiler. Bunca baskıya rağmen halklar sinmedi.

Yüzyıldır varlığını ispata çalışan Kürtler bir siyasi statü elde edebilmek için anadillerinde konuşmak, eğitim yapmak, müziklerini, kültürlerini özgürce yaşatmak, yaşadıkları coğrafyaya karşı düşmanca davranılmamasını talep ediyorlar. Bu insani talepleri kabul edilmeyen Kürt halkı cumhuriyet tarihi boyunca 29 kez isyan ettiler. Bunca isyandan sonra devlet aklı “dağda silah yerine ovada siyaset” yapmayı bir seçenek olarak otaya koydu.

Devlet aklına inanan, güvenen Kürtler meclise vekillerini gönderdiler. Yaşadıkları şehirlerde yerel yöneticilerini (belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri) seçtiler. Dün ovada siyaset yapmayı öneren devlet aklı, bugün Kürtlerin iradeleriyle seçtikleri seçilmişleri zindanlarda ölüme yatırarak, kendi bekaları için Kürt sorununun çözümünü bir kez daha tozlu raflara kaldırdılar.

Devlet aklının, siyasi iktidarın çözmekte aciz kaldığı, başarısız olduğu Kürt sorunu ülke sınırlarını aştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) Selahattin Demirtaş dahil 40 HDP’li milletvekilinin dokunulmazlığının Türkiye’nin anayasasına aykırı olarak kaldırıldığını ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. AHİM vekil başına 5 bin avro tazminat ödenmesine ve başvuru giderlerinin başvuruculara ödenmesine de hükmetti. Türkiye 200 bin avro tazminat ödemeye mahkum oldu.

Kürt milletvekillerinin dokunulmazlıkları için muhalefetin desteği ile ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “dokunulmazlıkların kaldırılmasına” ilişkin değişiklik teklifine “anayasaya aykırı” olmasına rağmen “evet” diyeceğini söylemişti. İşte bugün Aysel Tuğluk’un zindanda ölümle cebelleşmesinin iktidar kadar muhalefette sorumlusudur.

Kürt halkından intikam alırcasına milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak mecliste temsiliyetsiz bırakılması, belediyelerine kayyım atayarak siyasi iradelerine ipotek koyarak ne Kürt halkını kazanabilirsiniz ne de Kürt sorununu çözebilirsiniz.

Elinize silah almayın “ovada siyaset” yapın dediniz, sonra ovada siyaset yapanları cezaevlerine doldurdunuz. Ne istiyorsunuz Kürtlerden?!

Ülkenin bugünkü siyasal geriliminin en önemli sebeplerinden birisidir çözülemeyen Kürt sorunu. Bu krizden, kaos ve gerilimden nemalanan ırkçı, faşist partiler toplumsal barışı istemezler. Kurt sisli havayı sever misali bunlar da siyasi kaostan beslenirler. Kürt sorunu eşit vatandaşlık temelinde, demokratik, özgürlükçü, laik bir şekilde çözülürse bu partilerin var oluş sebepleri ortadan kalkar.

Kürtler hiçbir resme, tabloya ne cumhur ittifakının ne de millet ittifakının gözüyle, objektifiyle bakmıyor. Her iki ittifaktan da oldukça uzaktırlar. Eğer illa da bir ittifakta yer alçaklarsa bu devrimci, demokrat, inançlı Türklerle oluşacak üçüncü bir ittifak olur kanaatindeyiz. 

Millet ittifakında bir araya gelen parti yetkilileri arasında Kürt temsilci var mı, kadın var mı? Peki, siz bu iki önemli sorunu nasıl çözeceksiniz? Somut bir projeniz var mı? Sizin çözüm önerileriniz de mevcut iktidarın çözüm mantığıyla aynı.

Kürtler, Ermeniler, Rumlar, Romanlar, Aleviler, sosyalistler ve diğer ötekileştirdikleriniz ilk seçimde her iki ittifaka da gerekli dersi vereceklerdir. Hiç kimse sizin emir kulunuz değil, olmayacak da.

Kürtler bunca acıya, kıyıma, zindanlara rağmen geri adım atmayarak mücadeleyi, umudu bir adım ileriye taşımanın kavgasını veriyorlar.

04.02.2022

Exit mobile version