Selahattin Demirtaş tutuklu yargılandığı davanın duruşmasına savunma yapıyor: ‘Beni hapiste tutan yargı, üst düzey IŞİD’liyi bir gün bile hapiste tutmayı hak ihlali saydı.’
HDP’nin önceki dönem eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı davanın duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülüyor.
Duruşmada savunma yapan Selahattin Demirtaş, “Savunmam kamuoyuna, halka yönelik bir savunma. Mahkeme başından beri politik bir tutum sergiledi. Aslında en doğrusu savunmamı kesmemdir. Fakat kamuoyuna karşı, halka karşı bir sorumluluğum var” dedi. Leyla Güven’in durumuna dikkat çeken Demirtaş, “Parlamentonun sessizliği kabul edilemez. Parlamentodan bir heyet derhal cezaevine gönderilmeli” dedi. Dokunulmazlıklarının kaldırıldığı döneme değinen Demirtaş, “Bir linç ortamında, AKP-MHP ve bir grup CHP’li ele ele verip bizi politikleşmiş yargının önüne atmak için acele etti” ifadelerini kullandı.
Tutuklu yargılandığı davada ‘örgüt kurma ve yönetme’, ‘örgüt propagandası’ ve ‘suç ve suçluyu övme’ iddialarıyla suçlanan Demirtaş hakkında 142 yıla varan hapis cezası isteniyor. Diyarbakır’da açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınmıştı.
Duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılan Demirtaş’ın yanında iki avukat bulunduğu görüldü. Duruşmayı çok sayıda HDP’li milletvekili de izlerken, Aralarında Norveç’ten, Danimarka’dan ve İsveç’ten gelen bazı yabancı diplomatlar duruşmaya alınmadı.
Demirtaş, savunmasına Leyla Güven’in açlık grevinin 77. gününde olduğunu hatırlatarak başladı.
‘LEYLA GÜVEN’İN TALEBİ MEŞRUDUR’
Demirtaş savunmasında şunları söyledi:
“Açlık grevinin 77. Gününde bulunan Leyla Güven’e dikkat çekmek istiyorum. Barış, demokrasi için bedenini ölüme yatırmıştır. 77 gündür açlık grevinde olan sayın Leyla Güven, parlamentonun bir üyesidir. Barış, demokrasi için bedenini ölüme yatırmıştır. TBMM acilen heyet oluşturup, Leyla Güven’in ziyaretine göndermelidir. Leyla Güven’in talebi meşrudur. İmralı Cezaevindeki tecrit kaldırılmalıdır. Parlamentonun sessizliği kabul edilemez. Parlamentodan bir heyet derhal cezaevine gönderilmeli. Adalet Bakanı üst düzey bir yetkili cezaevine gönderilmeli, bu konuda sorumluluk almalı. Güven’in eylemi hukuki ve meşrudur. İmralı’da aile ve avukat görüşünün sağlanması talebi anayasal bir haktır. Güven bir politikacı olarak onurlu bir duruş sergiliyor. Savunmama Leyla Güven ve açlık grevinde bulunan cezaevindeki tüm tutsaklara selamlarımı ve sevgilerimi göndererek başlıyorum.
‘SAVUNMAM MAHKEMEYE DEĞİL, HALKA YÖNELİK’
Öncelikle, savunmamın kamuoyuna, halka yönelik bir savunma olduğunu bir kez daha belirtiyorum. Çünkü mahkeme, başından beri politik bir tutum sergiledi. Aslında en doğrusu savunmamı kesmemdir. Fakat kamuoyuna karşı, halka karşı bir sorumluluğum var.
İktidar, AKP Genel Başkanı başta olmak üzere halen beni suçlamaya devam ediyor. Benim yargılanmam medya üzerinde yapılıyor, kamuoyunda yapılıyor. İktidar yapıyor. Dolayısıyla benim de bunlara cevap vermem gerekiyor. Savunmamı bu çerçevede ele alıyorum artık.”
Hatay’ın Dörtyol ilçesinde 2010 yılında yaşanan ırkçı saldırılara ilişkin yaptığı açıklama nedeniyle suçlandığı, ana davadaki 18 no’lu fezleke hakkında savunma yapan Demirtaş, savcının fezlekedeki hatalarını aktardı.
‘TBMM ANAYASAYA AYKIRI BİÇİMDE DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRDI’
Demirtaş sözlerine şöyle devam etti:
“Savcı dosyayı iyi hazırlayamadı diyelim, tamam. Peki TBMM ne yaptı? Fezlekeleri tek tek komisyonda ele alıp da mı dokunulmazlıkları kaldırdı? Hayır. Anayasaya aykırı bir şekilde, dokunulmazlıkları kaldırdı.
‘AKP, MHP VE BAZI CHP’LİLERİN ACELELERİ VARDI’
Bir linç ortamında, AKP-MHP ve bir grup CHP’li ele ele verip bizi politikleşmiş yargının önüne atmak için acele ediyorlardı. Aceleleri vardı.
‘BENİ HAPİSTE TUTAN YARGI ÜST DÜZEY IŞİD’LİYİ 1 GÜN TUTUKLAMAYI HAK İHLALİ SAYDI’
Beni hapiste tutan yargı, 1 buçuk milyon ödülle aranan IŞİD’li Ayşenur İnci’yi, adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Mahkeme, üst düzey IŞİD’liyi 1 gün bile tutuklamayı hak ihlali olarak görmüş. Ona yaklaşımınız bu, bana yaklaşımınız bu. Mevzu bu işte.Mesele bu. IŞİD’li teröriste adli kontrol, Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’a gelince, tutukluluklarının devamına. Eyvallah.
‘YARGI TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ FIRILDAKLAR’
Eren Erdem’i mahkeme tahliye etti. Yargı tarihinde görülmemiş fırıldaklarla, tahliye yazısı geciktirilerek cezaevinde tutulması sağlandı. Tahliyeye itiraz edildi, gece yarısı mahkeme toplandı ve tutuklanmasına karar verildi. Yargının durumu budur. Kayıtlara geçsin.”
‘HER SAYFAYA KISACA BAKSAM BİLE 5 BUÇUK YIL SÜRÜYOR’
Mahkeme başkanının “İncelemeniz için size belgeleri tebliğ ettik” sözleri üzerine Demirtaş, “Bana CD’de tebliğ ettiğiniz belgeler 10 binlerce sayfadır. Haftada 4 saat bilgisayarda çalışma izni verilmiş. Tek başıma. Her sayfaya sadece kısaca bakarak geçsem bile 5 buçuk yıl sürüyor bunlara bakmam. Tutukluluğuma devam kararı verdiğiniz için, avukatlarımla oturup dosyaları kapsamlı şekilde incelemem mümkün olmadı. On binlerce sayfa karmakarışık evrağın içinden tek başıma çıkma imkanım yok” dedi.
Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:
“55 kişilik savunma grubu, sadece bu dosyayla ilgileniyor ama benim cezaevinde, bilgisayar başında tek bir avukatımın bile hukuki desteğini almayarak savunma hazırlama şansım yok. O nedenle, ‘Sana binlerce sayfa evrak verdik. İncelediysen inceledin, incelemediysen bizi ilgilendirmez’ deyip geçemezsiniz. Geçiyorsanız da siz bilirsiniz. Çok da umurumda değil.
‘BİR TEK DOĞRU ARA KARAR VERSEYDİNİZ SİZİ TEBRİK EDECEKTİM’
Dosyada fotoğrafım yok. Siz fotoğraflardan söz edince, bana ait bir foto var mı diye sordum. Siz de diyorsunuz ‘Biz dosyayı tebliğ ettik, baksaydın.’ Ara kararla talebimizi reddettiniz. Bugüne dek tek bir doğru ara karar verseydiniz tebrik edecektim, etmeden geçiyorum.”
Mahkeme heyeti ara verdi. Duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.