11 Eylül saldırıları sonrası 2001’de ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin müdahalesi ile iktidardan uzaklaştırılan Taliban 20 yıl sonra ABD’nin çekilmesiyle tekrar Afganistan yönetimine hakim oldu.
Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Kadınlar ve kız çocukları geleceklerinden büyük endişe duyuyorlar. Dünyaya haykırıyorlar. “Bizi öldürmeye geliyorlar” diye.
ABD’nin askerlerini çekmeye başlamasıyla Taliban, başkent Kabil dahil olmak üzere ülke topraklarını ele geçirdi.
Taliban’ın başkent Kabil’e girmesinin ardından Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeyi terk edip kaçtı.
Rus yetkililerin iddiasına göre Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin para dolu dört araç ve helikopterle kaçtığını söylediler.
Ülkeye tam bir kaos ortamı hakim. ABD kendisi için çalışan Afgan vatandaşları, sivil ve askeri uçaklarla tahliye ediyor. İki bin Afgan’ın son iki hafta içinde ABD’ye vardığı söyleniyor.
Ronald Reagan’ın Komünizm korkusu ve dönemin Afganistan yönetimini sona erdirmek için oluşturduğu yeşil kuşağın bir ürünü olan Taliban, seküler aydın ve sanatçıların, siyasetçilerin daha da önemlisi kadınların ve kız çocuklarının başına bela olmuştur. Bu insanlar ülkelerinden ölüm yolculuğuna çıkıyorlar.
Afgan kadın hakları aktivisti Seraj Mahbouba Afganistan’da yaşanan son gelişmelerden dolayı dünya liderlerine tepki gösterdi. “Kendinizden utanın! Tüm dünya Afganistan’a dünyanın bu bölgesine son yirmi yıldır yaptıklarınız için kendinizden utanın”.
Seraj Mahbouba kadınları yok sayan Taliban zihniyetinin ilerleyişi karşısında dünya liderlerinin işlerine geldiği gibi davrandığını belirterek “Size seslendik, yardım istedik, talepler ilettik, her şeyi yaptık. Umurunuzda olmadı. Taleplerimizin içinden sadece işlerine geldiği gibi kararlar veren dünyanın erk sahibi erkekleri, bizim çok büyük emek verdiğimiz her şeyi yerle bir ettiler. Hepiniz iğrençsiniz.”
Afganistan’ın ilk kadın belediye başkanı olan Zarifa Ghafari, Taliban’ın ülke yönetimini ele geçirmesinden sonra yaşadığı korkuyu anlattı. Ghafari “Oturdum ve gelmelerini bekliyorum. Benim gibi insanların peşine düşecek ve beni öldürecekler” dedi.
Taliban’ın 15 yaş üstü kızların “Savaşçılara eş olarak hediye edilmesini” istediği ortaya çıktı.
Kadınların, çocukların, insanların öldürülmelerinden, katledilmelerinden başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ülkeleri, Arap Birliği, G-20… gibi uluslararası kurum ve kuruluşlar sorumludur.
Afganistan’la ilgili 64 ülke (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, Katar, G. Kore…) ortak bir açıklama ile ülkeden ayrılmak isteyenlerin engellenmemesi ve tüm çıkış yollarının açık tutulması çağrısı yaptı. Bu çağrı sizi aklayıp paklamaz. Hepiniz suç ortağısınız!
Çin Halk Cumhuriyeti Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban ile dostça ilişkiler geliştirmeye istekli olduğunu söyledi.
Çin bakanlık sözcüsü “Afgan halkının isteklerine ve kararlarına saygı duyuyoruz. Afganistan’da savaş ve çatışmalar 40 yıl sürdü. Savaşı sonlandırmak ve barışa ulaşmak hem 30 milyon Afgan’ın hem de uluslararası kamuoyunun ortak beklentisidir.” ifadelerini kullandı. Dünya kamuoyunun bu yalanınıza inanacağını mı sanıyorsunuz. Afgan halkı bu kararı vermedi. Siz egemenler verdiniz.
Köhnemiş, paslanmış, işlevsiz hale gelen sorun çözmekten çok sorun olan BM gibi uluslararası kurumlar lağvedilmeli.
Bütün dünyanın terör örgütü olarak lanetlediği Taliban, dünyanın gözü önünde gerici, karanlık, uluslararası hukuku tanımayan, insan haklarını, kadın haklarını, çocuk haklarını ihlal eden, tarihi eserlere ve doğaya zarar veren çağ dışı bir yönetim kuruyor ve dünya bu trajediyi izliyor. Bu suça ortak oluyor!