Site icon Rojnameya Newroz

BİLİM YUVASI ÜNİVERSİTELER…

Üniversiteler en üst seviyede eğitim veren, araştırma, inceleme yapan, veriler ışığında bilim üreten, her türlü düşüncenin özgürce, sınırsız tartışılabildiği, toplumu her konuda aydınlatan yüksek öğretim kurumlarıdır.

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Orijinal ismi Latince Universitas kelimesidir.

MÖ 337-324 yılları arasında Bizans İmparatoru 1. Konstantin’in elçileri kabul edip toplantılar düzenlediği Sultanahmet’teki Magnaura Sarayı kalıntıları Avrupa’nın en eski üniversitesinin kalıntılarıdır.

Bazı kaynaklarda Nusaybin Mor Yakup Manastırı’nda yapılan arkeolojik kazılarda bulunan Nasibis Akademisi’nin dünyanın ilk üniversitesi olduğu kabul edilir.

Bazı kaynaklara göre ise, dünyanın ilk üniversitesi tarihi geçmişi İslam öncesine dayanan dünyaca ünlü “Harran Okulu Üniversitesi”dir.

Dünyanın en eski üniversitesi Bologna Üniversitesi olarak kabul edilir. 1088 yılında kurulmuş ve hâlen faal olarak eğitimine devam etmektedir.

1933 yılına kadar Darülfünun-ı Şahane, Darülfünun-ı Osmani ve İstanbul Darülfünunu adıyla eğitim veren kurum 1 Ağustos 1933’te İstanbul Üniversitesi adını alır. İlk ve tek üniversite olarak eğitim hayatına başlar.

Dünyanın en iyi üniversitelerinin belirlendiği değerlendirmeye dünya devletlerinden 20.000 üniversite katıldı.

Dünyanın en iyi 500 üniversitesi listesine Türkiye’den sadece Koç Üniversitesi girdi.

Koç Üniversitesi geçen yıla göre 14 sıra gerileyerek listede 465’inci sırada yer alabildi.

İlk bin listesinde ise Türkiye’den 9 üniversite yer bulabildi.

Listede en fazla üniversitesi bulunan ülkeler ABD ve İngiltere’dir. İlk bin listesinde ABD’den 153, İngiltere’den 88 üniversite yer alıyor.

Çin üniversitelerinin de yükselişte olduğu dikkat çekiyor. Sıralamaya bu yıl Çin’den 50’den fazla üniversite girdi.

Üniversitesini dünya sıralamasında ilk yüze sokan akademik kadro dünya siyasetine ve ekonomisine yön veren önemli kişilikler ve birçok dalda “NOBEL” ödüllü bilim adamı yetiştirmişlerdir.

Ülkemizde siyasi kaygılarla her ile liselerden bozma, kampüsü olmayan, akademik kadrosunda profesör bulunduramayan, laboratuvarı ve dil sınıflarından yoksun, eş-dost, akrabalarla şişirilen gereksiz akademik kadrolarla doldurulan lise düzeyinde 209 üniversite vardır.

Bu üniversiteler demokratik, özgürlükçü, laik, bilimsel eğitimden yoksun akademisyenler tarafından eğitim verilmekte ve yönetilmektedir.

Üniversitesini dünya sıralamasına sokamayan ülkedeki 209 üniversitenin son sıralarında yer bulabilen rektörler, profesörler utanmadan her gün rezil TV kanallarının rezil programlarında boy göstererek yaydıkları ırkçılıkla adeta halkı zehirlemektedirler. Kim ne zaman, nasıl bunlara müdahale edip görevden alacak? Bu ırkçı sözde profesörlerin bu önemli akademik kariyerleri iptal edilmeli ve bunlar üniversitelerden uzaklaştırılmalıdırlar.

1128 Akademisyenin “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bir bildiriye imza attıkları için, kamuoyunda Barış Akademisyenleri olarak bilinen 406 kişi KHK’larla kamu görevlerinden ihraç edildiler.

Barış Akademisyenleri çeşitli cezalara çarptırılarak tutuklandılar.

Küresel Kamu Politikası Enstitüsü’nün Akademik Özgürlük Endeksi Raporu’na göre Türkiye 144 ülke arasında 135. sıraya düşmüştür.

Sonuç olarak, iktidarın yörüngesine giren üniversiteler iktidarın uydusu haline gelir, bilimden uzaklaşır ve elbette ki bu sıralamada yerini alamaz. Tabiri caizse, bu sıralamaya giren üniversitelerin arkasından ancak nal toplarlar.

Exit mobile version