Site icon Rojnameya Newroz

BALUKEN: REFERANDUMDA HAYIR OYU VERECEĞİZ

HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, Nisan’da referanduma götürülecek anayasa değişikliği teklifini boykot etmeyeceklerini, ‘hayır’ oyu vereceklerini söyledi.

HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, Nisan’da referanduma götürülecek anayasa değişikliği teklifini boykot etmeyeceklerini, ‘hayır’ oyu vereceklerini söyledi.

Referandumun meşru olmadığını söyleyen Baluken, HDP’li seçmenlerin oylamayı boykot edeceğine yönelik kamuoyu algısının yanlış olduğunu, HDP seçmeninin ‘hayır’ oyu vereceğini söyledi.

Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’a konuşan Baluken, üç aydır cezaevinde olduğu için referandum sürecini yeterince takip edemediğini, ancak sürecin meşru olmadığını söyledi.

‘Referandumun meşruiyeti yok’

İki eş başkanları ve 10 milletvekili arkadaşlarının cezaevinde olduğunu, ikisi yeni bırakıldığını hatırlatarak, “50’yi aşkın belediye başkanımız cezaevinde. Bütün belediyelerimize kayyum atanmış. İl-ilçe yönetimlerimizin büyük bir çoğunluğu cezaevinde. Bu koşullarda referandum çalışması yapabileceğimiz şartlardan bahsedemezsiniz. Bu arkadaşlar içeride olduğu sürece referandumun meşruiyeti de yok” dedi.

‘HDP seçmeni boykot eder’ anlayışı yanlış’

Kamuoyu araştırmalarında partinin referandumda ‘Hayır’ diyecek olmasına rağmen HDP’li seçmenlerin boykota meyilli olduğuna yönelik görüşlere katılmadığını kaydeden Baluken, “HDP ‘Hayır’ tavrını ortaya koyduktan sonra, ‘Hayır’ çalışmasına katıldıktan sonra HDP seçmeni boykot eder’ gibi bir anlayış, yakın dönemde yaşadığımız seçim deneyimlerinden baktığımızda bile çok gerçekçi bir yaklaşım değil” diye konuştu.

‘Korku iklimi yaratıldı’

Baluken’in, HDP’li vekillerin tutuklanmasının ardından HDP’ye yüksek oy çıkan illerde protesto gösterisi düzenlenmediğine ilişkin soruya yanıtı ise şu oldu: “Bakın, bu çok bilinçli bir şekilde ortaya atılan bir algı yönetimidir. Eğer şu koşullar olmuş olsa; insanların kendilerini rahatça ifade edebilecekleri, rahatça toplanabilecekleri, bunun için gerekli demokratik koşulların sağlandığı bir ortam olsa ve sizin bahsetmiş olduğunuz kitlesel tepkisellikler gelişmezse, o zaman bu görüşe katılabiliriz. Ancak bugün böyle bir ortamdan bahsedilebilir mi? Bu, sokağa çıkma yasakları ve abluka dönemlerinde, cenazelerin yakılmasından OHAL koşullarına kadar yaratılan, o korku ikliminin getirmiş olduğu bir tablodur.”

‘OHAL koşulları olmasın, bakın insanlar nasıl tepki gösteriyor?’

Baluken, şöyle devam etti: “Bütün bunlar ortadayken ‘Bölge halkı tepki göstermedi, sokağa çıkmadı’ gibi bir yorum yapmak insaftan, aklıselimden uzak olur. Bugün demokratik, özgür koşullar sağlansın, OHAL koşulları ile beş kişinin bir araya geldiği toplantılara müdahale edilmesin, bakalım insanlar Selahattin Demirtaş’ın içerde bulunmasına nasıl bir tepki koyuyorlar?”

‘Oy kullanmak için yazdığım yazıya cevap verilmedi’

Cezaevindeyken belirli bir süre kitap veya gazete alamadığını ve televizyonla ilgili bazı taleplerinin yerine getirilmediğini kaydeden Baluken, Meclis’teki anayasa değişikliği oylamasında oy kullanmak için Meclis’e yazdığı yazıya cevap verilmediğini söyledi: “Bu konuda siyaset kurumu yargıya topu atıyor. ‘Yargı kararıdır’ diyor. Yargıda da yasama görevimizi engellemeye yönelik bir karar söz konusu değil. Yani hukuksuz da olsa bir tutuklama kararı verilmiş ama ‘Oy kullanamaz’ diye, ‘Yasama görevi engellenir’ diye bir karar yok.”

IMPnews

Exit mobile version