Kapitalizmin en berbat yüzü olan ‘Radyum Kızları’nı 5 Harfliler’da yayınlanan kısa bir yazı ile yeniden hatırladık. Sitenin yönlendirmesiyle konuyla ilgili Açık Bilim sitesinden Işıl Arıcan’ın yazısına ulaştığımızda ise kar hırsı uğruna hayatların nasıl yok edildiğini yalın haliyle görmek mümkün. Özetleyecek olursak, ABD Radyum Şirketi 1. Dünya Savaşında Alman bilim insanlarının bulduğu kendiliğinden ışıldayan fosforlu boyasını üreten ve saatlerde kullanan bir şirketti. New Jersey’de kurulu bu fabrika ABD ordusuyla sözleşme imzalayıp çok büyük paralar kazanmıştı. Genellikle reşit olmayan kız çocuklarının çalıştırıldığı şirkette her saatte 12 rakamın parlayan, fosforlu boyayla boyanması işi için kullanılan fırçaların ucunun sivri ve düzgün olması gerekiyordu.
9 işçi esrarengiz bir şekilde öldü
Şirket kadınları suçladı
Harvard Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı konuyla ilgili çalıştı ve fabrika koşullarıyla ölümler arasında bağ kurdu. Daha önce fabrikada çalışmış, ciddi şekilde hasta olan ve basın tarafından “Radyum Kızları” ismi takılmış olan beş genç kadın (Grace Fryer, Quinta McDonald, Albina Larice , Edna Husman ve Katherine Schaub) Waterbury fabrikasını dava etti. Şirket kadın işçilerin sorunlarının, “firengi”den kaynaklandığını söylüyor, gayri ahlaki ilişkiler içine girdiklerini ima ederek neredeyse onları suçladı. Kısa bir süre sonra davaya hastalanmış başka eski çalışanlar da katıldı. Fabrikanın arkasındaki politik ve maddi destek çok güçlü idi ve dava uzadıkça uzuyordu. Dava sürerken Quinta’nın iki kalça kemiği de kırıldı, Albina tamamen yatalak hale geldi. Edna artık neredeyse yürüyemez hale gelmişti ve fabrikada çalışmayı bırakalı yıllar olmasına rağmen geceleri hâlâ saçları parıldıyordu. Çene kemiği kopmuş olan Katherine, avukatına, “Eğer 250.000 doları kazanırsam cenazeme bir sürü gül alabilirim değil mi?” diye sordu.
Yasalar kadınları değil şirketi korudu!
Dava sonuçlanmadan 5 kadın yaşamını yitirdi
Kadın işçiler istediklerini alamayacaklardı, ama en azından mahkeme çilesi bitecekti. Bölge yargıcı William Clark arabulucu olarak atandı ve acı dolu üç yıl içinde şirkette çalışan genç kızlardan 13 tanesi radyum zehirlemesine bağlı çeşitli nedenlerle hayatını kaybetti. 1928 sonbaharında, ABD Radyum şirketinin her bir davalıya 10.000 dolar tazminat ödemesine, ölene kadar da 600 dolar aylık bağlamasına ve tüm tıbbi bakım ücretlerini de üstlenmesine karar verildi. İlaveten, radyum boyası kullanımına ilişkin ciddi düzenlemeler getirildi. Undark boyası ise 1960 yılına kadar saatlerde kullanılmaya devam edecekti.
İşyerlerinde koşulların değiştirilmesi ve işçi sağlığı/iş güvenliği mevzuatı için Radyum Kızları’nın ölmesi gerekmişti.
Mae Keane şanslıydı!
sujın