Site icon Rojnameya Newroz

Anayasa ve Kürtler 

anayasa ve kürtler

Eyüp Yalur Rojnameya Newroz için yazdı

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız 

Halkların özgürlük özlemi kaba kuvvetle yok edilemez. 

Bu özlem yaşamaya devam eder.  

Ergeç galip gelir.        

Olof Palme         

Anayasa bir toplumda devletin yönetim biçimini belirleyen yasama, yürütme, yargı erklerinin nasıl kullanılacağını gösteren yurttaşların hak ve ödevlerini, özgürlüklerini belirleyen temel yazılı hukuk kurallarıdır. Yani devletle vatandaş arasında yapılan bir toplumsal sözleşmedir. Anayasa devlet ve hükümet (iktidar) karşısında bireyin, grupların, halkların, ötekileştirilenlerin siyasal, sosyal, kültürel, eşit vatandaşlık gibi haklarını güvence altına alır. 

Bir anayasada iki önemli konu üzerinde hassasiyetle durulur. 

a- Devletin temel yapısı ve organları 

b- Kişilerin devletin ve hükümetin karşısında sahip oldukları hak ve özgürlükler 
 

İngiltere gibi bazı istisna ülkeler haricinde hemen hemen her ülkenin bir anayasası vardır. Anayasa konusundaki önemli mevzu “anayasal devlet” ile “anayasası olan devlet” arasındaki önemli detaylardır. Her anayasası olan devlet anayasal devlet olmadığı gibi anayasası olmayan bir devlette anayasal devlet olabilir. İdeal olan anayasal devlettir. Anayasal devletin egemen olduğu ülkelerde iktidar kuvvetler ayrılığı esasına göre şekillenir. Hukukun üstünlüğü ilkesi ve insan hakları ile sınırlandırılır. 

* Anayasanın İhlali 

Güvenlikçi politikalarla yönetilen ülkelerde Kafkasya, Ortadoğu, Asya kıtasındaki ve bazı Avrupa ülkelerinde anayasalarını ihlal ederek rafa kaldıra biliyorlar. 

Ülke yöneticileri anayasa metnini herhangi bir yazılı metin sanıyorlar. İstedikleri zaman rafa kaldırıyorlar, yırtıp çöpe atıyorlar, deliyorlar, uygulamıyor, ihlal ediyorlar. 

Anayasa demokrasinin, demokrasi de anayasanın teminatıdır. Bu ülkeler evrensel değerler olan demokrasinin içini boşaltarak anayasayı ihlal ederek anayasal düzeni istedikleri zaman kendilerine benzeterek değiştirebilirler. Buna yüzyıllık Kemalist sistemin son çeyreğinde AKP iktidarının “reklam arası” diyerek yeni bir sistemin uygulamaya konulduğu örneğini verebiliriz. 

*Anayasa ve Kürtler 

Anayasa bir devletin kurucu metnidir. Anayasa yapıcıları anayasa yaparlarken devletin kurucu unsurlarını göz önünde bulundurmak zorundadırlar. 

M. Kemal ve arkadaşları Misakı Milli olarak kabul ettikleri sınırlarda İslam milleti olarak Kürtlerle ve Türklerle ortak hareket ederek bağımsız bir devlet kurmak için yola çıkmışlardır. 

1919 – 1922 yılları arasında düzenlenen kongrelerden birinci meclise kadar bütün örgütlenmelerde temel hedef halifelik kurumunu kurtarmak ve din kardeşliği ile Kürtleri mücadeleye dahil etmektir. Misakı Milli Kürtlerin ve Türklerin ortak vatanı olarak kabul edilmiştir. Eğer Kürtler isterlerse Misakı Milli sınırları içerisinde özerk olabilirler, sözü verilmiştir. 1921 Anayasası ile hukukî zemine oturtulmuştur. Ülke tehlikeli badireleri atlatınca Kürtlere verilen sözler yerine getirilmemiş ve 1924 Anayasası ile bu hakları ellerinden alınmıştır. 

İslâm milleti kardeşliği safsatasına inanmayan Arap ülkeleri Osmanlı imparatorluğundan bağımsızlıklarını elde ettiler. Arap ülkelerinin bağımsızlıklarını bir türlü içine sindiremediler. Resmi Türk tarih kitaplarında hâlâ Arapların Türkleri arkadan vurdukları söyleniyor, yazılıp çiziliyor. Peki yüzyıldır Kürtlere yapılanları nasıl izah edeceksiniz.  

1924’ten günümüze anayasa yapıcıları Kürt halkının tarihsel geçmişini, sosyal ve kültürel yapısını dikkate almadan kendilerine göre anayasa hazırladılar. Kürt halkını yok saydılar. 

1961 anayasasında “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” denmektedir. Ülke coğrafyasına yayılmış 72 millet diye tabir edilen halklar, etnik yapılar ve inançlar inkar edilerek, herkesi Türk sayan bir zihniyet çağdaş medeniyet seviyesine ulaşamaz. Yerinde saymaya patinaj yapmaya devam eder. 

1982 anayasası Kürtlerin asimilasyonunun tamamlanmadığının bilinciyle hazırlanmıştır. Bu anayasada kaygılanılan şey şeriat değil Komünizm ve Kürtlerdir. Artık Komünizm tehlikesi geçtiğine göre, tek tehlike Kürtlerdir. 

Cumhuriyetin kuruluşundan beri Kürtlere uygulanan hukuk, Takriri Sükun kanunu, İstiklal Mahkemeleri, Şark Islahat Kararnamesi, Tunceli Kanunu, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, DGM, OHAL, sıkıyönetim hali gibi kanunsuzluklarla hukukun dışına itilmişlerdir. 

Kürtler ve Kürt ismi hiçbir anayasada geçmez. 

Dünya devletlerinin anayasalarında Türkiye’ye örnek olabilecek birçok anayasa modeli örneği vardır. Eşit vatandaşlık, eyalet, federasyon, özerklik gibi sistemlerle etnik sorunlarını halleden onlarca ülke vardır. Sorunlarınızı görmemezlikten gelerek, inkar ederek, sumen altı ederek çözemezsiniz. 

Exit mobile version