31 Mart 2019 yerel seçimleri Kürtlerin AKP’den kopuşunun adeta miladı oldu.
AKP’yi 19 yıl sırtında taşıyarak iktidar yapan Kürtler artık yorulmuş olmalı ki bu kamburu silkeleyip attılar.
Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleriiçin tıklayınız
Kürtlere karşı izlenen yanlış politikalar ve AKP’nin iktidarı MHP, BBP, VP gibi Kürt karşıtı partilere kaptırması bardağı taşıran son damla oldu.
Dünün mazlumlarının bugünün zalimlerine dönüşmeleri Kürtlerde güven erozyonuna neden oldu. İktidar ulusal çıkar ve kendi güvenlik sorunlarını geçmişte olduğu gibi bugün de Kürtler üzerinden çözmek istiyor.
AKP iktidarı artık 90’lı yılları ve 90’lar öncesini aratmayacak duruma gelmiştir.
ZİNDANLAR “LEBALEB” DOLU
“Kürt sorunu benim sorunumdur,” diyerek iktidara gelenler, bu sorunun çözümü için çabalayan siyasetçileri ve aydınları zindanlara doldurarak, bu sorunu dün olduğu gibi bugün de yine inkar ve imha politikalarıyla çözmeye çalışıyorlar.
Belediyesine atanan kayyımı eleştiren Kürt, üniversitesine atanan kayyımı eleştiren öğrenci, pandemiden dolayı işyeri kapalı olan esnafı, iş talep eden işsizi ya azarlıyor ya da
zindanlara kapatıyor. Öyle ki zindanlar kongre salonlarındaki “lebaleb” doluluktan daha fazla doludur! Bu insanların yakınları artık iktidardan demokratik bir çözüm bekliyorlar.
KİFAYETSİZ MUHALEFET
Aralıksız 19 yıl iktidarda kalan ve hâlâ oy oranının yüzde otuz, kırk bandında olduğu söylenen ve her alanda başarısız olan bu iktidarın sürüp gitmesinin tek sorumlusu kifayetsiz muhalefettir. İktidarın başarısız iç ve dış politikasını millilik adına destekleyen ırkçı, kafatasçı, kifayetsiz tek muhalefet bu ülkededir. İktidarın yanlış, başarısız politikalarını bir tarafa öteleyip muhalefete muhalefet eden başarısız muhalefet bu ülkededir. İktidara karşı acz içerisinde olan bitik muhalefet bu ülkededir.
FEZLEKE SENARYOSU
Ezilen, sömürülen Kürt halkı, ülkede yaşayan diğer ötekileştirilenler ve emekçi Türk halkı, özgür iradeleriyle seçip meclise gönderdikleri vekillerine “Alavere dalavere Kürt Memet nöbete” misali fezlekelerle iradelerinin yok sayılmasına asla razı olmayacaklar ve bu haksızlığa, bu rezalete dün olduğu gibi bugün de alışmayacaklar.
Burada söz konusu olan HDP değil Kürt halkının siyasi iradesini kırmaktır. Bununla kaybettiği büyük şehir belediyelerinin intikamını almak istiyor.
Ülkede herkesin birinci sınıf eşit vatandaşlar olduğu sözü kocaman bir yalandır. Sadece askerlikte ve vergi ödemede hatırlanan ötekileriz.
Onca antidemokratik yasaya, baskıya, zorbalığa rağmen seçilen HDP milletvekillerine tavuk hırsızı muamelesi yapacaksın; sonra da eşitlikten, demokrasiden, insan haklarından dem vuracaksın! İşte buna kargalar güler.
Sonuç olarak, halkın siyasi iradesiyle seçtiği vekiline saygı duyacaksın; biraz demokrat olacaksın ve geldiğin gibi gitmesini de bileceksin.