Site icon Rojnameya Newroz

ACI ÇEKENLERİN HİKAYESİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısı kamuoyu tarafından dikkatle izlenirken Kürtler, Aleviler, devrimci sol olaya temkinli yaklaştı.

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Osmanlı’da oyun bitmez misali cumhuriyetin ilanından günümüze kadar gelen bütün iktidarlar bu muhalif kesimlere iktidar olana kadar mavi boncuk dağıttı. İktidar olduktan sonra bu muhalif kesimlerin icabına bakıldı, gereken yapıldı!

Ağrı, Dersim, Maraş, Zilan…

1915 Ermeni Soykırımı

1942 Varlık Vergisi

6-7 Eylül Pogromu

Diyarbakır Cezaevi

Roboski

Digor

28 Şubat

İkna Odaları

Soma Katliamı

2000 ‘Hayata Dönüş’ Operasyonu.

Birçok insan yaşamlarından koparıldı.

Bu liste uzadıkça uzar.

Bütün bu olanlar ve daha fazlası Osmanlı’nın son çeyreği ve yüzyıllık cumhuriyetin suç birikimidir.

Bütün bu suçların altında yatan bahane ‘vatanın bölünme’ korkusu.

Yüz yıllık cumhuriyet bu bölünme sendromunu bir türlü üzerinden atamadı.

Böylece bu suç listesi her geçen yıl kabararak arttı.

Suruç

Gar katliamı

Vedat Aydın, Musa Anter, Hirant Dink, Tahir Elçi… ile devam ederek günümüze kadar geldi.

Ama bu sistem bu kirli geçmişiyle hesaplaşmayı hiç düşünmedi.

Kendi anayasasını, kanunlarını, AİHM’i, uluslararası yasaları hiçe sayarak her şeyi sümen altı etti. Ama gerçeklerin açığa çıkmak gibi kötü huyları vardır.

İşte sistem bugün uluslararası platformlarda bu gerçeklerin ortaya saçılmasının faturasını çok ağır ödüyor.

Benzer olayların yaşandığı ülkeler kirli geçmişleriyle hesaplaştılar.

ABD, Almanya, Güney Afrika, Şili, Guetemala, Arjantin gibi ülkeler gerekeni yaptılar.

Türkiye’de olması gereken geçmişiyle yüzleşmek, geçmişin yaralarını sarmak, özür dilemek ve mağdurlara tazminat vermeli. Amasız, fakatsız bu olaylara ismi karışan her şahıs yargılanmalı.

Taybet İnan’dan (Taybet Ana), Uğur Kaymaz’dan, Nejla Önkol’dan, Berkin Elvan’dan, Ali İsmail Korkmaz’dan… nasıl helallik isteyeceksiniz?

Tabi ki bunların katillerini yargılayarak, hakkettikleri cezaları vererek.

Aynı suçlar tekrar işlenmesin, anneler ve çocuklar da öldürülmesinler.

R.T. Erdoğan’da Dersim katliamı ile ilgili olarak katliam dememesine rağmen yapılanları kabul ederek devlet adına ‘özür’ dilemişti. O gün bu olaya en büyük tepkiyi CHP vermişti.

Şeyh Sait’in, Seyit Rıza’nın, Saidi Kurdi’nin mezar yerleri bilinmiyor. Bu Kürt önderlerinin mezar yerleri halktan, sevenlerinden, ailelerinden gizleniyor. İşte bu sorunla yüzleşin mezar yerlerini açıklayın.

“Devr-i sabık yaratmayacağız” deyip insanlık suçu işleyenleri, ülkeyi talan edenleri, halkın iradesine ipotek koyanları, anayasal suç işleyenleri… bağımsız yargı karşısında hesap vermeyeceklerse. Mustafa Muğlalı gibi katillerin isimleri okullardan, meydanlardan, cadde ve sokaklardan silinmeyecekse nasıl helalleşeceksiniz?

Bu hesaplaşma, helalleşme iktidar kavgasına, cumhurbaşkanlığı seçimine kurban edilmemeli.

İnsanlık suçlarıyla ilgili özür dilemek yeterli değil. Bu suçların tekrar işlenmemesi için radikal kararlar alınmalı, gerekli kurumlar devreye girmeli.

Bu ülke geçmişiyle yüzleşemediği için her on yılda bir darbeye maruz kaldı ve toplumsal barışını gerçekleştiremedi.

Exit mobile version