Diyarbakır’da 16 gazetecinin tutuklanmasına avukatları itiraz etti. Avukatlar Sulh Ceza Hakimliğine sundukları itiraz dilekçesinde müvekkillerine mesleki faaliyetleriyle ilgili sorular sorulduğunu, somut hiçbir delil yokken “kuvvetli suç şüphesi” gerekçesiyle tutuklandıklarını belirtti.
Tutuklama kararının yasaya aykırı olduğunu ifade ederek soruşturmaya yönelik gizlilik kararından dolayı adli makamların, müvekkillerinin dosyasının kendileriyle paylaşılmadığını hatırlattı.
Avukatlar dilekçelerinde şöyle dedi:
“Aradan iki hafta geçmesine rağmen ne savcılık tarafından ne de emniyet tarafından el konulan malzemelerin tutanağı ilgili kişi, kurum ve avukatlara tebliğ edilmedi. Konunun muhataplarına hiçbir bilgi vermeyen emniyet yetkilileri, el konulan ekipman ve gazete arşivlerinin fotoğraflarını çeşitli medya mecralarına servis etti.
“Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün hem soruşturmaya dair yaptığı açıklama hem de gazeteciler tutuklandıktan sonra iktidara yakın kimi medya organlarına servis ettiği fotoğraflarda da 16 Kürt gazetecisinin sadece gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandıkları tescillenmiş oldu.”
Emniyet’in delil diye servis ettiği fotoğraflar da dilekçede
Avukatlar Diyarbakır Emniyetinin suç delili olarak servis ettiği fotoğraflara da dilekçede yer verdi. “Emniyet Müdürlüğü’nün duvar tabelası önünde dizili bulunan malzemeler arasında Stüdyo kameraları, fotoğraf makinaları, fotoğraf makinası objektifleri, kablosuz mikrofon sistemi çantaları bulunuyor” dedi.
Gazetecilerin bir ajansta ya da yapım şirketinde çalışmış olmasının “örgüt üyesi olmak” şüphesi için yeterli olmadığı, gazetecilerin böyle bir suçlama ile tutuklanmasının Anayasa’ya aykırı olduğu belirtilerek, AYM’nin benzer bir davada tutuklanan Cemil Uğur başvurusunda verdiği ihlal kararına atıfta bulundu.
Başvuruda, tutuklama kararlarının yeniden gözden geçirilerek, gazetecilerin tahlisine karar verilmesi talep edildi.
Ne olmuştu?
8 Haziran’da Diyarbakır’da evleri ve çalıştıkları kurumlar basılarak 20’si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı.
İki defa gözaltı süreleri uzatılan 22 kişi 8 gün sonra 15 Haziran’da sabah saatlerinde adliyeye çıkarıldı.
Savcılık işlemleri 16 Haziran’a sarkan gazetecilerden 16’sı sabaha doğru saat 03.00 civarında “örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi ve Kadın Kapalı cezaevlerine gönderildi.
Gazetecilere savcılık sorgularında yaptıkları programlar, sundukları haberler, haber kaynakları ile telefon görüşmeleri soruldu.
Suç delili olarak gazetecilerin evlerinde ve çalıştıkları kurumlarda bulunan bilgisayar, kamera, fotoğraf makinası, ses ve ışık sistemleri, montaj-kurgu bilgisayarlarındaki hard diskler, kitap, gazete arşivleri, Türkiye’de yayınlanan dergiler gösterildi.
(HA) BİANET