Site icon Rojnameya Newroz

KAÇAKÇILIK: DOĞU İLE KUZEY KÜRDİSTAN ARASINDA BİR UZUN YOL HİKÂYESİ

“Diyorlar ki; birkaç kaçakçı mayınlara basarak ölmüş. Bizim köy sınır üzerinde. Çoğu köylü bu yüzden öldü” bu sözler Bahman Ghobadi’nin Doğu Kürdistan’da yoksulluğu, mayınlı arazileri ve kaçakçılığı anlattığı ‘Sarhoş Atlar Zamanı’ filminden. Gerçek dünyayı dahası sınırda yaşananları kurguyla yeniden anlatsa da film aslında Doğu Kürdistan ile Kuzey Kürdistan sınırları arasında her gün yeniden çekiliyor… Kaçakçılık, Doğu Kürdistan ile Kuzey Kürdistan sınırları arasında sert mevsim koşulları, kurşunlar ve mayınlar arasında bir uzun yol hikâyesi aslında. Sınıra yakın bölgelerde yaşayanların temel geçim kaynaklarından biri kaçakçılık olsa da, donarak ölmek, güvenlik güçlerinin hedefi olmak ya da mayınlı araziler bu işin en temel gerçekliği.

Bu çerçevede özellikle Doğu Kürdistan’da sınırda yaşanan ölümlere bakıldığında yüzde 40’nın temel sebebi kaçakçıların başlarından hedef gösterilerek vurulması. Oysa İran Ceza Kanunu’na göre; sınır ihlâli ya da kaçakçılık durumlarında güvenlik güçlerinin önce ‘Teslim ol’ çağrısında bulunmaları gerekiyor. Eğer bu uyarı dikkate alınmıyorsa bu durumda silah kullanma yetkisi bulunmakta. Güvenlik güçleri bu yetkiyi kişinin sadece belden aşağısı hedef alacak şekilde kullanabilir. Ancak sınırdaki ölümlerin birçoğu güvenlik güçlerinin bu kanunu ihlal ederek keyfi tutumlarından dolayı yaşanmakta. Diğer yandan güvenlik güçlerine yönelik cezasızlık politikası uygulanmakta.

“Öldürülenlerin çoğu çocuk ya da yaşlı…”

Kaçakçılığa ve sınırda yaşanan ölümlere ilişkin İran Parlamentosu’ndan Abdülkerim Hüseyin Zade de şöyle konuşuyor: “Fakirlikten, yoksulluktan ve işsizlikten dolayı insanlar kaçakçılık gibi çok tehlikeli ve zahmetli bir yola başvuruyor. Sadece Urmiye, Sıne ve Kırmanşah gibi sınır kentlerinde her yıl yaklaşık 100 kaçakçı hayatını kaybetmekte. Ölenlerin çoğu çocuk ya da yaşlı…” Zaman zaman kadınların da kaçakçılığa yöneldiğini ve sorunun gittikçe büyük bir hal almaya başladığını söyleyen Zade, çözüm olarak parlamentodaki Kürt milletvekillerinin yasa hazırlaması gerektiğini ifade ediyor. Ailesinden İhsan Abdullahi’nin kaçakçılık yaptığı sırada, tipiye yakalanıp, soğuktan donarak öldüğünü de söyleyen Zade, sınırda yaşanan bu trajedinin maliye, ekonomi, dışişleri ve içişleri bakanlıkları ile güvenlik güçlerinin ortak çalışmasıyla son bulması gerektiği görüşünde.

“Üniversite mezunları da kaçakçılığa başvuruyor”

Öğrencilerin ve üniversite mezunlarının da işsizlikten dolayı kaçakçılık yapmaya başladığını söyleyen Zade,  “Sınırda hayatını kaybedenler arasında öğrenciler de var.  Geceleri 50-60 kilo ağırlığındaki kaçak malları saatlerce sırtında taşıyıp, ölüm tehlikesini atlatarak sabaha doğru evine dönebilen bu öğrenciler dinlenmeden okullarına gitmekte. Hatta master yapmış ancak iş bulamadığı için bu yola başvuranlar da var” diyor.

İran resmi verilerine göre; ülke genelinde en yüksek işsizlik ve yoksulluk oranı Urmiye, Sıne, İlam ve Kırmanşah gibi Doğu Kürdistan şehirlerinde görülmekte. Yoksulluktan dolayı zorunlu bir iş kolu haline gelen kaçakçılık, her yıl yüzlerce can da almakta.

Bas Gazetesi

 

Exit mobile version